Alice Oseman’ın yazdığı, Yabancı Yayınları tarafından Ömer Anlatan’ın çevirisiyle Türkçe’ye kazandırılan Kalp Çarpıntısı, devletin sansürüyle karşı karşıya kaldı ve muzır neşriyat ilan edildi. Cinsel yönelimler ve cinsiyet kimliklerine dair basmakalıp olmayan, eğitici, farkındalık yaratıcı içeriklerle bezeli bir hikaye örgüsü ve karakter yaratımı sunduğu için LGBTİ+’ları toplumun bir üyesi saymayan devlet tarafından sansürlenen Kalp Çarpıntısı, şimdilik 3 cildiyle satışta. Ne yazık ki kitabevlerinde bulabilmenin zorlaştığı, internetten sipariş vermenin engellendiği bu kitapla dayanışmayı sorumluluğumuz biliyor ve Bitopya olarak Kalp Çarpıntısı‘nı öneriyoruz.
Kalp Çarpıntısı, lisede okuyan iki öğrenci etrafında şekillenen bir hikaye olarak başlıyor. Charlie ve Nick… Aynı okuldan iki oğlan öğrenci… Birbirlerini gördükleri an kalpleri çarpıyor ama Charlie ona açılmakta zorlanırken Nick duygularına anlam vermeye çalışıyor ve kendisini keşfetmeye başlıyor. Bir süre sonra Nick önce kendine açılıyor: Nick, bir biseksüel.
Bi+ politikanın öncülük ettiği güncel biseksüel tanımlamasıyla paralel işleyen bir biçimde biseksüelliğe dair bir temsil sunuyor, Kalp Çarpıntısı. Bu anlamda fark yaratıcı olduğunu söylemek ve okuduğunuz anda gözlerinizden kalpler çıkması mümkün.
Kimden oluştuğunu bilmediğimiz bir kurul tarafından içeriğinin, 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar verilen Kalp Çarpıntısı, akran zorbalığını işlediği kadar sağlıklı ilişkilenme, arkadaşlık, aile desteği, dayanışma konularını da işliyor, cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri konusunda basmakalıp yaklaşımlardan son derece uzak bilgiler ışığında ilerleyen bir gençlik hikayesine sahip.
Yabancı Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni Ece Çavuşlu’nun verdiği bilgiye göre serinin 4. cildi için hazırlıklar sürüyor. “Herhangi bir duyuruyu nasıl yaparız bilemiyoruz ama kimseyi bu harika seriden mahrum bırakmamak için elimizden geleni yapacağız.” diyor Çavuşlu, biz de dört gözle yayımlanmasını bekliyoruz. Charlie ve Nick’in hikayesi kadar diğer karakterlerin, başka pek çok eser ve yapımın klişe bir biçimde yaptığından farklı olarak, sadece cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden ibaret ele alınmayan hikayelerine tanık olmak için sabırsızlanıyoruz.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Azerbaycan’daki Okulda Biseksüel Öğrenciye Ayrımcılık