Bu yazı, Bisexual Mothers başlıklı röportajın Türkçe çevirisidir.
LGBTİ+ ebeveynler, monoseksizm ve Bi+’ların neden “taraf seçmek” zorunda olmadığı hakkında çalışmanın önemi üzerine Ellen Davenport-Pleasance ile söyleşi.
Ellen Davenport-Pleasance MPhil ve doktora düzeyinde araştırmasını Psikoloji üzerine yapmış, Cambridge Üniversitesi’nde okuyor. MPhil düzeyindeki araştırmasında ise bi+seksüel annelerin deneyimlerini derinlemesine kalitatif mülakat yöntemiyle inceliyor.
Neden biseksüellik üzerine araştırma yapmakla ilgileniyorsunuz?
Biseksüellikle ilgileniyorum çünkü bir biseksüel olarak konu bana hitap ediyor. Psikoloji lisans eğitimim sırasında fark ettim ki, LGBT ebeveynler hakkındaki literatürün çoğu lezbiyen veya gey ebeveynlere odaklanmakta.
Kitaplar ve televizyon programları gibi ana akım medyada dikkatimi çeken biseksüel silinmesinin, psikolojik aile literatürüne de uzanmış olması beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Literatürdeki bu boşluk, psikoloji alanındaki biseksüel silinmesini azaltmak adına, biseksüel ebeveynler üzerine araştırma yapmak konusunda bana ilham oldu.
Araştırmanızdan bahsedebilir misiniz?
Şu anki çalışmam biseksüel+ annelerin deneyimleri üzerine yani kendini biseksüel/panseksüel/monoseksüel olmayan/pluriseksüel/ommniseksüel olarak tanımlayan bütün anneleri kapsamakta. Derinlemesine kalitatif mülakat yöntemini kullanıyorum. LGB ebeveynlerin çoğunluğu biseksüel olmasına rağmen çok az temsil edilen bir grup oldukları için, biseksüel+ annelerin seslerini de ön plana çıkarmak istiyorum.
Biseksüelleri gey veya lezbiyen katılımcılarla birlikte ele almak yerine, biseksüel+ anneleri kendi başlarına incelemek istiyorum. Çünkü birlikte ele almak, biseksüellere özgü birçok deneyimi silip belirsiz hale getiriyor.
Araştırmanızda biseksüelliğe dair öğrendiğiniz en ilginç bilgiler neler?
Okumalarım sırasında karşılaştığım en ilginç bilgilerden biri şu ki; LGB ebeveynlerin %64’ü biseksüel (Goldberg, Gartrell, & Gates, 2014). Bu bilgi beni gerçekten çok etkiledi çünkü LGB ebeveynlerin çoğunun biseksüel olması, biseksüel ebeveynleri araştırmamın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Bu bilgi bana LGB ebeveynler hakkındaki psikolojik literatürün de biseksüel silinmesinden gerçekten nasibini aldığını gösterdi çünkü LGB ebeveynlerin çoğunun biseksüel olmasına rağmen mevcut araştırmaların hatırı sayılır bir kısmı gey veya lezbiyen ebeveynlere odaklanıyor.
Herkesin biseksüellik hakkında bilmesini dilediğiniz 3 şey nedir?
1. Biseksüellik geçerli, istikrarlı bir cinsel yönelimdir.
2. Bir biseksüel, ilişki yaşadığı partner(ler)inin cinsiyetinden bağımsız olarak biseksüel olmayı sürdürür. Kadın bir partneri olan bir biseksüel kadın lezbiyen değildir; hâlâ biseksüeldir! Aynı şekilde erkek partneri olan bir biseksüel kadın da hetero değil; hâlâ biseksüeldir!
3. Sırf biseksüel kelimesi iki anlamına gelen “bi” ön ekiyle başlıyor diye tüm biseksüeller iki cinsiyete (kadın ve erkek) çekim duyacak diye bir şey yok. Biseksüellik “iki cinsiyete çekim duymak” veya “kadın ve erkeklere çekim duymak” anlamlarını da kapsasa da; bazı biseksüellere, aslında çoğuna göre biseksüellik, birden fazla cinsiyete çekim duyma veya cinsiyet fark etmeksizin çekim hissetme anlamına gelir.
Siz biseksüelliği nasıl tanımlarsınız?
Biseksüelliği tanımlamak biraz alengirli bir mevzu çünkü her insana farklı şeyler ifade edebilir. Ben araştırmamda her bir kişiye biseksüelliğin onlar için ne ifade ettiğini sorarak bunu ele alacağım. Kişisel olarak benim için biseksüelliğim (seksüel ve romantik olarak), çeşitli cinsiyetlerden insanlara çekim duyduğum anlamına geliyor.
İnsanların biseksüellik üzerine yapılmış hangi araştırmalardan haberdar olmasını istersiniz?
Eğer insanlar biseksüel ebeveynler üzerine yapılmış ilginç bir çalışma okumak istiyorlarsa Abbey Berghaus’un 2020 yılında yayımlanan Making visible the invisible: Bisexual parents ponder coming out to their kids. (Görünürü görünmez yapmak: Biseksüel ebeveynler çocuklarına açılmayı sorguluyor) başlıklı çalışmasını okumalarını gerçekten öneririm. Bu zamana kadar yapılmış (bildiğim kadarıyla) biseksüel ebeveynler hakkındaki en geniş çalışma ve gerçekten okuması da çok keyifli.
Biseksüel misiniz?
Kendimi biseksüel olarak tanımlıyorum ve uzun yıllardır da bu böyle. Çoğunlukla monoseksist olan bir toplumda kimliğim üzerine kafa yormam “taraf seçmelisin” retoriği sebebiyle zor oldu.
Ayrıca insanların beni kadın partnerim varken lezbiyen sanması ve erkek partnerim varken de hetero sanmasından dolayı da zorlayıcıydı; bu da yine monoseksizmin bir sonucu. Bu, içimi tamamen rahatlatan “biseksüel” kimliğini keşfetmemden önce, kendimi bir süre heteroseksüel, sonrasında lezbiyen olarak tanımlamama sebep oldu.
Biseksüel olmak araştırmanıza yaklaşımınızı değiştiriyor mu?
Biseksüel olmam kesinlikle araştırmamı nasıl yürüttüğümü etkiledi! İlk başta araştırma konumu bulmam konusunda beni yönlendirmesinin yanı sıra katılımcılara sorduğum sorular üzerinde de etkisi oldu.
Bir biseksüel olarak, bence mülakatlarım için biseksüel olmayan insanların aklına gelmeyecek sorular tasarladım.
Araştırma sorularım ve perspektifim tabii ki de bu dünyayı anlamaya çalışan bir biseksüel olarak kendi deneyimlerimden besleniyor. Mülakatların transkriptlerinin tematik analizini yapmaya başladığımda da biseksüel olmamın neye odaklandığım, benim için neyin önemli göründüğü ve neyi fark ettiğim üzerinde yine etken bir rol oynayacağını düşünüyorum.
Biseksüel olmak tamamen objektif olamayacağım anlamına gelse de, hiçbir araştırmacı % 100 objektif olamaz ve konumsallığımı kabul ederek ve bunun kişiliğim üzerindeki yansımaları üzerinde düşünerek, araştırmam için kendi biseksüel kimliğimden faydalanabileceğime inanıyorum.
çeviri: Melinda
(M/UE)
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Online Bi+ Konferansı’na Hazır Mısınız?