Bu yazı, The Impact of Stress on Bi+ Health isimli metnin Türkçe çevirisidir.
Ülke çapında LGBTQ’lar zihinsel ve fiziksel sağlık durumlarını baltalayacak yasalara ve sosyal damgalanmaya maruz kalıyorlar. Ellen Riggle ve Sharon Rotosky bu durumu, cinsel azınlık statüsünün etkisi olarak tanımlıyorlar. Onlara göre; aleni ve üstü kapalı biçimlerde önyargı ile ayrımcılığın da içinde yer aldığı değersizleştirme kültüründe yaşamak, insan gelişiminin ve refahının en iyi koşullarına müdahale eden günlük kronik stresi üretiyor ve güçlendiriyor.
“Bi+’lar, eşcinsel ve heterolara göre daha kötü durumda olan fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlık durumlarının yanı sıra önemli ölçüde daha yüksek oranlarda fiziksel, cinsel, sosyal ve duygusal şiddet ve sağlık düzeyi farkları yaşıyorlar.”
Değersizleştirme kültürünün biseksüel+, panseksüel, akışkan, queer vb. insanlar üzerinde eşi benzeri olmayan bir etkisi var. LGBTQ topluluğunun çoğunluğunu Bi+’lar oluşturuyor. Fakat LGBTQ savunuculuğuna yönelik tüm parasal desteğin % 1’inin daha azı bi+’lar için kullanılıyor. Ayrıca bi+’lar, eşcinsel ve heterolara göre daha kötü durumda olan fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlık durumlarının yanı sıra önemli ölçüde daha yüksek oranlarda fiziksel, cinsel, sosyal ve duygusal şiddet ve sağlık düzeyi farkları yaşıyorlar.
Bununla mücadele etmek için Amerika’nın en eski ulusal biseksüel örgütü olan Bisexual Resource Center, bi+ topluluğunun ekonomik, sosyal ve sağlık düzeyi farklarına dair farkındalık oluşturmak için #BiHealthMonth (#BiseksüelSağlıkAyı) kampanyasını oluşturdu.
“Cinsel yönelimlerinin her zaman görünür olmaması açısından bi+’lar, azınlık stresinin kendine özgü bir biçimini deneyimliyorlar.”
Bi+seksüellik sıklıkla olumsuz tektipleştirmeler, silinme ve bifobi ile meşruluğunu kaybediyor. – LGBTQ topluluğunda bile. Geçerliliğin ve kabul edilebilirliğin yoksunluğu, William C. Buffie, MD ‘nin “azınlık stresi” olarak adlandırdığı duruma ve beraberinde ortaya çıkan tüm zihinsel ve fiziksel olumsuz sonuçlara katkıda bulunuyor. Cinsel yönelimlerinin her zaman görünür olmaması açısından bi+’lar, azınlık stresinin kendine özgü bir biçimini deneyimliyorlar.
Alenen yaşadıkları ayrımcılığın ve silinmenin yanı sıra bi+’lar sürekli kimliklerinin özünü hedef alan üstü kapalı, dolaylı ya da vurdumduymaz saldırılara maruz kalıyorlar.
Bi+’ların zihinsel sağlık ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilecek biseksüellere özel ve biseksüelleri içeren kaynaklar, programlar ve hizmetlerle bağlantıya geçmek önem arz ediyor.
Bisexual Resource Center’ın başkanı Belle Haggett Silverman sağlık düzeyi farkları ve toksik stresle* baş etmede bi+ temsilinin ve görünürlüğünün öneminin altını çiziyor:
“Biseksüel+ temsili her gün daha iyiye gidiyor. Fakat biseksüel+’lar, mutlu ve sağlıklı yaşamlarının önüne konulan yüksek bariyerlerle endişe içinde karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Ya Oscar ödül töreninde sahnede, ya sınıfta, siyasi makamda ya da doktor muayenesinde biseksüel+ temsili (ya da onun yokluğu) günlük refahımızı etkiliyor ve kültürümüzü şekillendiriyor. Başarılarımızı kutlamak ve topluluğumuzu güçlendirmeye yönelik çözümler bulmak için #BiHealthMonth, uzmanlıktan kimliklere uzanan bir çatıda destekçileri birleştiriyor.”
*insanda, stres yaratan olayların frekansı, sıklığı, kişinin niteliklerini ve o andaki yük kaldırabilirliğini aşan boyutta olduğunda ve stresin kaynağı olan durum geleceğinizi tehdit eden, fiziksel veya ruhsal varlığınızı zora sokan bir stres ise toksik strestir. (Kaynak: Prof. Yazgan: Adaletsizlik toksik stres yapar – Tuğçe Isıyel) [ç.n]
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Şiddetten Hayatta Kalan Biseksüellerin Temelden Kapsandığını Hayal Etmek